Cumhuriyet Döneminde Kerestecilik

Osmanlı döneminde İnegöl’de yaygın olan kerestecilik. Cumhuriyet dönemi ile birlikte hız kazanmıştır. Cumhuriyet döneminde devlet orman işletmeleri kuruluncaya kadar, orman bölgelerinde özel şirketlere imtiyazlar verilmiştir. İnegöl’de de ormanların işletme imtiyazı, İnegöllü ortaklardan oluşan Uludağ ve Karabel Şirketi’ne verilmiştir.
Uludağ ve Karabel Ormanları Kereste Şirketi 1 Ocak 1929’da 50.000TL sermaye ile altı ortaklı kurulan kolektif bir şirketti. Yılda 4000 m3 kereste işleyen fabrika, şehrin ihtiyacını gördüğü gibi dışarıya da sevkiyat yapardı.
Karabel ve Uludağ Ormanları Kereste Şirketi, 1950’li yılların sonunda özel imtiyazlı odun alım süresi bitince kapanmıştır. O tarihten bugüne kadar ülkemizde söz sahibi olan birçok firmanın açılmasıyla kereste imalatı ve satışı devam etmektedir.
Ceviz Ağaçları (1927-1937)
1927 sanayi sayımı sonuçlarına göre; Bursa’daki önemli sanayi kollarından birisi de ağaç ürünleri sanayisi idi. 548 işyerinde 1064 kişinin çalıştığı bu dalda, ağırlıkla sandalye, fıçı ve küfe yapılmaktaydı. Üretilen ceviz kerestesi ise İtalya’ya satılıyordu. İldeki en önemli ağaç ürünleri işletmelerinden ikisi, İnegöl Kereste Şirketi ile İsmail Pehlivan ve Mahdumları Kereste ve Bıçkı Fabrikası (Bursa) idi.
İzmir’de 17.02.1923 tarihinde yapılan Birinci İktisat Kongresi Kararları gereği oluşturulan Milli Ekonomi doğrultusunda, yıllardır Avrupa’ya gönderilen ceviz ağacı kütüklerinin satışa durdurulur. Böylece İnegöl’de ceviz ağaçları da kesilmez olur. İnegöl Ovası’nda çok miktarda yetiştirilen ceviz ağaçlarının kesilerek satışı uzun süre yapılmaz.
1935’ten sonra İstanbul’daki yerli mobilya fabrikaların malzeme ihtiyacı olunca, İnegöl’den bu sefer İstanbul’a ceviz kütüğü sevkiyatı başlar. Bir ceviz ağacını altı mandanın çekebildiği ceviz kütüklerinin bir tanesi 60TL’den 120TL’ye kadar alındığı söylenmektedir.

KERESTECİLER
İnegöllü Keresteciler, mobilya sektörünün ihtiyaçları dışında, bina inşaatçıları, kamyon kasası imalatçıları, düvenci, fırın küreği imalatçıları, fırça tahtası, makara imalatçıları, ahşap palet üreticileri, demiryolları yapım ve onarımında kullanılan ahşap travers ihtiyaçlarının bir kısmı İnegöl ormanlarında yetişen en kaliteli kayın ağaçlarından karşılamışlardır.
Uzun yıllar tersanenin kereste ihtiyacı İnegöl’deki Uludağ ormanlarından sağlanmaktaydı. Bu nedenle de genellikle GemlikTersanesi nazırlığını İnegöl kökenli kişilerin yaptığı görülmektedir. Bu görevi uzun süre yapanların başında “İnegöllü Numan Paşa” gelir.
İnegöl’de orman çeşitliliği ve kalitesi, 1877-78 (93)harbinden sonra geriye göç nedeniyle İnegöl’ün çevresindeki ormanlık alanlara yerleştirilen halkın da ilgisini çeker. Bu varlıktan yaralanma yollarını ararlar. Ülkenin orman varlığı bir servettir. Bu servetin kazanca dönüştürülebilmesi için göçle gelen halk bu bölgeleri hareketlendirmiştir. Özellikle Kafkasya’dan gelen Çerkes-Abaza ve Gürcüler ile Balkanlardan gelen Boşnakve diğerleri Uludağ Ormanlarında yıllarca oluşan bu saklı varlığı halkın istifadesine sunulması konusunda çeşitli güçlükler içinde olağanüstü gayretleriyle İnegöl halkının ve tüm ülkenin istifadesine sunmuşlardır. Bu bölgelerde yaşamını sürdüren halk yıllar içinde İnegöl halkının ısınma amacıyla kullanacağı odunu eşek ve öküz arabalarıyla evlerine kadar getireceklerdir. Konut yapımında ve diğer ihtiyaçlarında kullanacakları ihtiyaçlarını da gerek el bıçkıları kullanarak hazırladıkları gerekse su gücüyle çalışan iptidai şekilde çalışan bıçkı-hızar yardımıyla biçilen ağaçları ihtiyaç sahiplerine pazarlamışlardır. 93 harbi denilen geriye dönüşle gelenler hayallerini, umutlarını, mesleklerini, yaşam dünyalarını, hırslarını, sanat ve kültürlerini de beraber getirmişlerdir. Bu nedenle İnegöl’ün müstesna ormanları İnegöl’lülere bir kazanç kapısı olmuştur. Hayvanların dahi zorlukla dolaşabildiği bu ormanlardan manda-öküz arabalarıyla olağanüstü zorluklar içinden süzülerek tomruklar, ağaçlar taşınmıştır İnegöl bıçkılarına ve ihtiyaç sahiplerine. Kim bilir nice canlar emek için,aş için gelecek için bu uğurda yok olmuş,nice haneler sönmüştür.

1890’da İnegöl, Ertuğrul Sancağı’na bağlı bir kasabadır ve 34.437 toplam nüfusu vardır. Kasabaya bağlı Domaniç ve Yenice Gayrimüslim bucakları ile 115 köyü bulunmaktadır. Yenice Gayrimüslim Nahiye’sinin Cerrah, Edebey, Kadimi(Akıncılar) adlarında üç mahallesi bulunmaktadır. Bu üç mahallede; 600 Müslüman, 5000 Gayrimüslim toplam 5600 nüfus yaşar. Bu nahiyede 2 cami, 2 klişe, 7 mektep, 3 han, 3 hamam, 25 dükkan ve 1120 hane bulunur. Kasaba merkezinde 5 cami, 2 mescit, 1 medrese, 1 kütüphane (102 Cilt kitap), 1 eczane, 1 muvakkithane, 5 ipek fabrikası, 1 bedesten, 2 hamam, 5 fırın, 13 debbağhane, 30 kahvehane, 20 mağaza, 305 dükkan, 5 mektep, 1 telgrafhane, 1 hükümet konağı ve 1371 hane vardır.


18 yıl sonra 1908 yılına gelindiğinde, yıllar itibariyle artan göçler nedeniyle şehrin toplam nüfusu 60.383 kişiye ulaşır. Halkın çoğunluğu tarımla geçimini sağlar. 250.000 kg yaş koza, tahminen 550.000 kg buğday, 50.000 kg burçak, 20.000 kg susam, 10.000 kg ceviz elde edilerek Bursa ve Gemlik taraflarına gönderilmektedir. 91.000 kg tütün üretimi yanında akça armudu, Sinop elması, sarı aşılama kestanesi bolca yetiştirilmektedir. İlçe merkezinde 2800 hanede 12000 Müslüman nüfus, yeni olarak çok güzel bir biçimde yapılan bir hastane, 500 dükkan, 10 cami, 2 medrese, 3 hamam, 1 harir fabrikası, 1 yağ fabrikası, 18 fırın, 10 Han, 90 Kahvehane, 1 yağ hane vardır.
Bu yıllarda esnaflar Cafer Paşa tarafından H.1140 (1727) yılında şehrin ortasına üstü kurşunla kaplı olarak yaptırdığı “Cafer Paşa Kervansarayının içinde ve çevresinde, (Beylik, Güven, Akarsu, Han)

II. Abdülhamit zamanında İnegöl Belediye Reisi olan Sadıkzade Süleyman Ağa’nın H.1305 (1887-1888) tarihinde yaptırmış olduğu Kapalı Çarşı İçinde, ayrıca Uzun Sokak ve çevresi, Çınaraltı, Hükümet Konağı, Kasım Efendi Caddesi, Kemalettin Sami Paşa Caddesi, Eski Tahıl Pazarı, Belediye çevresi, Yeni Bedesten civarı, İshakpaşa Cami civarı, Koza Han ve Çıkrıkçılar Çarşısı gibi yerlerde ticari faaliyetlerini yürütmektedirler.
16 yıl sonra 1924 yılına gelindiğinde ise; kazanın genel nüfusu, 60.000 kadardır. Şehir içinde ise 18000 nüfus 3600 hane, 620 dükkan, 12 cami, 6 mektep, 1 sinagog, 1 telgrafhane vardır. Mahsulatı en iyi fasulye (bilhassa Cerrah Köyü’nde) tütün, irmik, arpa, koza, 400-500 bin kilo zahire, yumurta, üzüm, kestane, elma, armut, susam, afyon ceviz, gül yağı, susam yağı, bir milyon adet çam kirişi, beyaz ve kırmızı meşe, Bursa, Mudanya ve Gemlik’e sevk olmuştur.Domaniç’de Krom madeni vardır.


İnegöl’ün 20. yy başlarında ekonomik sosyal ve kültürel durumunu özetledikten sonra konumuzu işlemeye devam edelim.
1900’lü yılların başından itibaren akarsu kenarlarına kurulan küçük işletmelerde su gücüyle çalışan bıçkılarla tomruklar kesilir ve ihtiyaca göre çeşitli ebatlarda hazırlanarak pazarlanırdı. Bazı bıçkılar buhar kazanlarından üretilen enerjiyle çalışırken, bazıları da yine akarsulardan elde edilen elektrik enerjisi ile çalışmalarını sürdürürdü. Bazı üreticiler de mazotla çalışan jeneratörlerden elde ettikleri elektrik enerjisi ile orman ürünlerini şekillendirirdi.1925 yılında İsmail Zühdi Efendi (İsmail Bilgili-Laz İsmail Efendi) Kemalpaşa mahallesinde kurmuş olduğu ve günlük 500 yumurta sandığı ürettiği fabrikasında elektriğini kendisi üretirmiş. Yine Orhaniye mahallesinde aynı yıl kurduğu imalathanesinde, İlyas Usta günde yüz adet araba tekeri başlığı üretirmiş.
Bazı atölyelerde su gücünden, bazılarında buhar gücünden elde edilen, elektrik ile üretilmiş olan orman ürünleri pazarlanmaya hazır hale getirilirdi.
1890 yılında kurulmuş olan İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası’na 1927 yılında l.sınıf esnaftan 10, ll.sınıf esnaftan 15, III. sınıf esnaftan 60, IV. sınıf esnaftan 285, ticaret ve sanat erbabı kayıtlıdır.
102 küçük esnaf ve sanatkar da tescil edilmiştir. Ziraat Bankası Şubesi vardır. Bu yıllarda İnegöl’ün dışarıdan aldıkları; şeker, kahve, gazyağı, sabun, demir, benzin, makine yağı, zücaciye, aktariye, tuhafiye, kavafiye, manifatura, hırdavat, kırtasiye, çinko ve çinko mamulatı, kundura levazımatı, kibrit, kumaş, eczayı tabii dir.
Sattıkları ise; tütün, koza, tahıl, kereste, ceviz, yaş ve kuru meyve, kabak çekirdeği, afyon, yumurta ve av derisi vs.dir. Miktar olarak belirtilecek olursa; senede 800.000 kg tütün, 60-70 ton kg koza, 3 milyon kg muhtelif zahire, on bin metre kereste, yüz bin kg kabak çekirdeği, 150 bin kg yaş ve kuru meyve, 150 bin kg ceviz, 4.500 000 yumurta, 1000 kg afyon, çok miktarda av derisi.



1927 yılında yayınlanan Bursa Vilayet Salnamesi’nde, İnegöl kazasında üç dakik fabrikası (değirmen) vardır. Motor ve su ile çalışır. Alet ve edevatları oldukça mükemmeldir. İki tahıl fabrikası ile iki kereste fabrikası vardır. İki yoğurt-peynir sade yağ imalathanesi ile el ile çalışan çeşitli makineleri bulunan çorap ve fanila imalathaneleri vardır. Kaşe ihtiyacının bir kısmı bunlarla karşılanmaktadır.
Diğer bir kaynağa göre de, “1927 yılında İnegöl’de, bir eczacı, bir otelci, bir un-irmik fabrikası, 3 un fabrikası, 12 bakkal, 7 tuhafiyecidir çinkocu, 3 helva ve helva imalathanesi, 2 hırdavatçı,bir demirci, 2 doktor, 8 zahire-hububat tüccarı, bir zücaciyeci, 4 saraç, 3 şekerci , bir kırtasiyeci, 6 kunduracı, 13 keresteci, bir köseleci,15 manifaturacı,5 yemenici olmak üzere 91 esnaf ve sanatkar bulunur.


İZMİR İKTİSAT KONGRESİ 17 Şubat 1923
l.dünya savaşı sonunda mağlup sayılan Osmanlı İmparatorluğu parçalanmış, 1919’dan 1923 yılına kadar süren İstiklal Savaşı’nın ardından, imparatorluk yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur.
Sanayinin gelişmesi konusunda, daha Cumhuriyet ilan edilmeden 17 Şubat 1923 tarihinde İzmir İktisat Kongresi’nin toplandığı görülür. Alınan kararlarlardan bazıları çok dikkat çekicidir:
1- Hammaddesi yurt içinde yetişen sanayi dalları kurulmalıdır.
2- EI işçiliğinden ve küçük işletmelerden süratle fabrika ve büyük işletmelere geçilecektir.
3- Dış rekabete dayanabilmek için sanayi toplumu haline gelinmelidir.
4- Özel teşebbüse kredi sağlayacak devlet bankası kurulmalıdır.
Bu kongrede bunlara benzer birçok önemli kararlara imza atılmıştır. İnegöl’den bu kongreye Ali Reşit Bey (Keresteci 46.sıra),Haşim Efendi (Kereste tüccarı 71.sıra) katılmışlardır.
1928 yılında İnegöl’de önemli bir gelişme olur. Bu gelişme Uludağ ve Karabel Ormanları İnegöl Kereste Kolektif Şirketi’nin kuruluş çalışmalarının İnegöllü iş adamları tarafından başlatılmasıdır.
Bu önemli gelişme, 1930’lu yılların başından itibaren ağaç ve mobilya üreticilerinin dikkatlerinin İnegöl’e çevrilmesini sağlar. İnegöl mobilya tarihinin de başlangıcı sayılabilecek bu gelişmeyi daha yakından inceleyelim.
17 şubat 1923 tarihinde I.İzmir İktisat Kongresi’ne İnegöl’ü temsilen katılan Ali Reşit Bey (Keresteci) ve Haşim Efendi (Keresteci)’nin bilgi birikimleriyle yardımcı oldukları güzel ve çok önemli bir birliktelikle bir kereste şirketi kurulur. Bu şirket cumhuriyetin ilk yıllarında çok ortaklı olarak kurulan ilk kolektif şirket olma özelliği de taşır.
Şirket ,14.05.1927 tarihinde kurulmuş olmasına rağmen ancak, 01.01.1929 tarihinde faaliyete geçebilmiştir.

İnegöl’de ekonomik durumu iyi olan Bosnalı İbrahim Efendi, Ahmet Lakşe, (23 Nisan 1920’de kurulan TBMM Ertuğrul (Bilecik)l.Dönem Milletvekilidir.) Şakir Lakşe, Cafer Peşteli, İsmail Zühtü Efendi (Bilgili) ve Tevfik Peker gibi altı müteşebbis insan bir araya gelerek 50 bin lira sermaye ile ‘Uludağ ve Karabel Ormanları İnegöl Kereste Kolektif Şirketi’ adıyla Cerrah Yolu eski Hocaköy yol ayrımında bir kereste fabrikası kurarlar. Şirket Ziraat Vekaleti ile 20 senelik bir anlaşma yaparak fabrikayı faaliyete geçirir.
Bu işletme kısa zaman içinde, Bursa’nın en büyük İki kereste fabrikasından biri olur.
Diğeri ise, Bursa’da bulunan İsmail Pehlivan ve Mahtumları Kereste ve Bıçkı Fabrikasıdır. Birçok İnegöllü burada çalışarak modern makinelerle tanışır. İlk yıllar buhar gücü ile çalışan fabrikada yılda 7000 m3 çam, köknar, kayın ve her çeşit inşaat kerestesi üretilerek Bursa ve çevresi ile İzmir, Balıkesir ve İstanbul’a ihraç edilir.
Ayrıca kayın ağacından “yarma baltalık” olarak tabir edilen, araba ve möbleye elverişli kereste de üretilir. İnegöl’ün iktisadi gelişimi ve mobilya üretimi için çok önemli olan bu kuruluş, o zamanlar Bursa’da milli sanayinin en önemli örneklerinden birisi olarak kabul edilir.
Şirket, 1929 yılı başından itibaren verilen devlet desteğini çok iyi değerlendirerek teknik ve teknolojik olarak önemli yatırımlar yapar. Buhar gücüyle elde edilen enerjiyle yeni makineler alınır. İhtiyaç duyulan yeni teknolojik ilaveler yapılır. Çok kısa sürede Bursa’nın en büyük ve önemli kereste üretim fabrikası olur. İnegöllü birçok insan bu fabrikada çalışır. Çok kısa sürede ağaç işçiliğinde uzmanlaşmış bir insan gücü oluşur. Modern makinelerle çalışan bu büyük fabrika İnegöl’de mobilya endüstrisinin kurulmasına da elverişli bir ortam hazırlar. Burada yetişen usta ve kalfalar daha sonra kendi işletmelerini kurarlar. Uludağ ve Karabel Ormanları İnegöl Kereste Kolektif Şirketi’nin, Ziraat Vekaleti ile yapmış olduğu 20 yıllık devlet desteği anlaşmasının süresi 01.01.1949 tarihinde dolar. Bu tarihten itibaren şirket yöneticileri fabrikayı çalıştırmaya devam ederler. Nihayet şirketin tasfiyesine karar verirler. Şirketin 1957 yılında da tasfiyesi süresi devam eder.


