Türkiye’de önceden beri coÄŸrafi konumu itibari ile birçok aÄŸaç işçiliÄŸi konusunda Ä°negöl’ün önemli bir konuma sahip olduÄŸu bilinmekteydi. Bunlardan birisi de kahveler, parklar, bahçeler ve evler için üretilen normal sandalyelerin üretim merkezi olarak bilinmesiydi. 1933 yılında Ä°negöl’de su gücüyle çalışan sekiz sandalye fabrikası bulunmaktaydı. 1934 yılında Ä°negöl’e elektriÄŸin gelmesiyle de dört yeni imalathane daha kurularak sayı 12’ye ulaÅŸmıştı.
Sayıları 12’ye ulaÅŸan iÅŸletmelerde sarı renkte üç çeÅŸit olarak üretilen sandalyeler, Ä°negöl’ün meÅŸhur çift atlı arabalarıyla Bursa’ya ve Karaköy tren istasyonuna götürülerek çeÅŸitli illerdeki alıcılarına ulaÅŸtırılırdı. Daha önceki yıllarda da sandalye İnegöl’den alınırdı. Sandalyenin adı bile “Ä°negöl Sandalyesi” idi. Ä°negöl sandalyesinin 1930’lu yılların başından itibaren ulusal yayın yapan gazetelerde “MeÅŸhur Ä°negöl Sandalyesi” diye reklamları yapılırdı.
Ãœlkemizin en tanınmış sandalye üretim merkezi Ä°negöl’deydi. Yurdun her köşesindeki ev, iÅŸyeri, park ve bahçeler Ä°negöl’de üretilen üç çeÅŸit sarı renkli sandalyelerle ÅŸenlendirilirdi.
Ä°negöl sandalyeciliÄŸi konusunda önemli bir çığır açan olay ise; Cerrah Köyü’nde daha önce kurulmuÅŸÂ ve su gücüyle çalışmakta olan bir fabrikada 1934 yılı başından itibaren Thonet (Hazeran) tipi sandalye üretimine üretilmeye baÅŸlanmasıdır.
Fabrikanın sahibi Hasan AÄŸa, 93 harbinden (1877-1878) den sonra geriye göç ile Bulgaristan’ın Filibe-Pazarcık ilçesinden ailesiyle birlikte gelip Ä°negöl’e yerleÅŸmiÅŸtir. Zaman zaman Bulgaristan’a diÄŸer akrabalarını ziyarete gider. 1930 tarihinde, 58 yaşında iken, Cerrah sandalye imalathanesinde bir deÄŸiÅŸiklik yapılarak daha fazla üretim artışı saÄŸlanabilir mi düşüncesiyle Bulgaristan’a bir iÅŸÂ gezisi yapar.Â
Yaptığı araÅŸtırmalarda; Viyana iÅŸi Thonet sandalyenin Dünya’da meÅŸhur olduÄŸunu, Türkiye’de ise henüz böyle bir üretim yapılmadığını, en önemli üretim malzemesi kayın aÄŸacının da Ä°negöl’de oldukça bol olduÄŸunu düşünerek kararını verir.
Bulgaristan’da yapmış olduÄŸu araÅŸtırma sonunda, Bu sandalyenin Cerrah’taki fabrikasında üretilmesi konusunda Thonet sandalye yapım ustası ile anlaşır. Thonet ustası,kullanacağı aletlerin bir kısmını ve yardımcı olarak çırağı olan oÄŸlunu da yanına alarak, Hasan AÄŸa ile birlikte Ä°negöl’e gelirler. Ayrıca Hasan AÄŸa’nın, bugün Cerrah Merkez Camisi’nin alt tarafında suyla çalışan iki katlı büyük ve oldukça iyi donanımlı bir un fabrikası daha vardır. Thonet sandalye ustası ve oÄŸlunu bu deÄŸirmenin ikinci katına yerleÅŸtirir.
Bugün, Cerrah’ta elektrik santrali olarak bilinen yerde Hasan AÄŸa’nın daha önce un fabrikasından sandalye fabrikasına dönüştürdüğü bir iÅŸyeri daha vardır. Burada thonet tipi bir sandalye üretebilmek için buhar kazanları ve eksik olan diÄŸer alet ve edevatların bir kısmı Bursa’da, diÄŸer bir kısmı da İnegöl sanatkarlarına yaptırılır. Fabrikada yapılan bu dönüşüm çalışmaları, ülkemizde de bir ilk olduÄŸundan biraz zaman alır. 1933 yılı ortalarında deneme üretimine baÅŸlanır.1934 yılı başından itibaren de seri üretime geçilir. Ãœretilen bu sandalyeler, “plaka tablalı” ve “iÅŸleme tablalı” olmak üzere iki çeÅŸittir. Sandalye tablolarında kullanılan kontrplak dışarıdan getirilir.
Daha önce yurtdışından getirilerek pazarlanan thonet tipi Viyana usulü sandalyeler, ülkemizde ilk defa Hasan AÄŸa’nın Cerrah’daki fabrikasında üretilir. Bu Türkiye’nin mobilya üretiminde bir ilktir. Hasan AÄŸa, bu thonet tipi Viyana usulü sandalyenin adını da; “Hazeran Sandalye” olarak koyar. Bu sandalye fiziki yapısı ve adıyla Ä°negöl’e ait olan ilk mobilya markasıdır.
Hazeran adıyla üretilen bu mobilya ürünü, kayın aÄŸacının özel bir ÅŸekilde ısıtılarak bükülmesi, ÅŸekillendirilmesi esasına dayanarak yapılmaktaydı. Ä°negöl’de önceleri yapılan aÄŸaç işçiliÄŸine farklı bir boyut kazandırarak, o dönemin en modern ev mobilyası unvanına sahip olmuÅŸtu.
Böylece, Ä°negöl’de modern mobilyacılığın temelleri atılmış olur. Ä°talyan Usta Cerrah’da, 1935 yılı sonuna kadar usta ve çırakları ile üretmeye ve öğretime devam eder. Cerrah’dan ülkesine dönerken fabrikanın üretim sorumluluÄŸunu da yetiÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu üç Türk gencine bırakır.
Åžimdi de bu örnek fabrikayı ve iÅŸleyiÅŸini daha yakından tanımak İçin dört yıl bu fabrikada işçi olarak çalışan Recep Büber’in (1341-1925 Cerrah doÄŸumlu) anlatımını sunalım:
“1937 yılında doÄŸdum.Tutkalcı olarakilkiÅŸe baÅŸladığımda 13 yaşındaydım. Fabrika bir bölümdü. 1939 yılında ikinci bina tuÄŸladan iki katlı olarak yapıldı. Ä°talyan Usta ben iÅŸe baÅŸladığımda ülkesine dönmüştü. Ä°talyan Usta caminin alt tarafındaki Hasan AÄŸa’nın un fabrikasının ikinci katında oÄŸluyla birlikte kalırdı. Hazeran sandalyeyi ben iÅŸe baÅŸlamadan önce üretmiÅŸlerdi. Ä°talyan usta aletleri de Bursa’da ve Ä°negöl’de yaptırmıştı. Sandalyenin oturak kısmında kullanılan kontrplak dışarıdan geliyordu.
Bu fabrikada hem normal sandalye, hem de hazeran sandalye yapılırdı. Ä°ki adet suyla çalışan bıçkı vardı. Bu bıçkılardan birisini Cerrahlı Salim Usta, diÄŸerini de Edebey’li Emin Efendi çalıştırırdı. İnegöllü Ahmet AÄŸa da bıçkıcıydı. Fabrikada elektrik yoktu. Sadece gündüz çalışılırdı. Ä°stanbullu Mehmet Demirdöven (Hazeran sandalyeci) Cerrahlı Ahmet Efendi normal sandalye ustasıydı. Cerrahlı Hasan Özden Efendi ise Avrupa (hazeran) sandalye ustasıydı ve ayrıca ustabaşıydı. Bu ustaları Ä°talyan usta yetiÅŸtirmiÅŸti. Ayrıca; Recep Usta, Saatçi Emin Usta (Yeniceli) Cerrahlı Mustafa AÄŸa cilacıydı. Eyüp Åžahin fabrikanın bekçisiydi.
Diğer Cerrahlı çalışanlar; Ahmet Koca, Rauf Amca, Hüseyin, Gürcülerin Ahmet Ağa, Süleyman in, Adaş Ahmet, Zeynel Çelik, Latif Özkan, Numan Ağa, İskender Hasan, Ahmet Süngü, Hasan Ağa, MustafaTopan ve nice Cerrahlılar bu fabrikada 1950 yılına kadar çalışmışlardır.
1938-1939 yıllarında her gün 25-30 kiÅŸi çalışırdı. Sonraki yıllarda çalışan sayısı normal sandalyede 40-50 kiÅŸiye, Avrupa (hazeran) sandalye bölümünde ise 20-25 kiÅŸiye çıktı. Ãœretilen sandalyelere tek boya kullanılırdı. Avrupa sandalyeler daha parlak olurdu. Fabrikada çalışan işçilere 0,15 TL yevmiye verilirdi. Ä°ki yıl 0,15 TL ile ikinci yılda 0,20 TL yevmiye ile Hasan AÄŸa’nın fabrikasında çalıştım. Ustalar 1 TL yevmiye alırdı. Hazeran sandalye bölümü ustabaşısı Cerrahlı Hasan Özden, Ä°negöl’de bir numara ustaydı. O yıllarda Ä°negöl’ün içinde normal sandalye yapan fabrikalarda vardı.
1949 yılına kadar yeni binada da çok üretim yapıldı. Fakat bu binanın alt zemin katında talaÅŸların tutuÅŸması ile biryangın çıktı. Ben orada çalışmıştım. Burada biri büyük diÄŸeri küçük iki bıçkı vardı. Planya vs. aletler vardı. Yangın zar zor söndürüldü. Binayı yaktılar diye bir söylenti dolaÅŸtı günlerce. Bir müddet arkadaki eski fabrikada devam ettiler ama fazla sürmedi. 1950′ de Hasan AÄŸa’nın oÄŸulları fabrikayı Ä°negöl’e taşıdılar.
Daha sonra, 1950′ li yıllarda burasını Ä°negöl Belediyesi istimlak etti. Alman mühendisler kontrolünde Cerrah Elektrik Santrali kuruldu. Önce İnegöl’e sonra da 1951 yılında Cerrah ve Yenice’ye
elektrik Verdiler.” (Recep Büber 28.03.2017)
Recep BÃœBER
1341-1925 yılında Cerrah’da doÄŸdu. Ä°lkokulu Cerrah’da okur. O zamanlar köy okulları üç yıldır. On yaşında babası ile birlikte Hasan AÄŸa’nın Edebey Köyü’ndeki un deÄŸirmenine çalışmaya gider. 1937’de 13 yaşında iken de Cerrah Sandalye Fabrikası’nda tutkalcı olarak iÅŸe baÅŸlar. 1941 yılı sonunda iÅŸten ayrılır. 1944-1947 Balıkesir’de askerlik yapar. 1948 yılında da Kulaca Köyü’nden bir hanımla evlenir. Bir daha fabrikaya dönmez. Çiftçilik ile hayatını sürdürür. Bugün Cerrah’da 92 yaşında gayet saÄŸlıklı ve huzurlu bir yaÅŸam sürmektedir.
Hasan AÄŸa (Mutlu)
1872 Bulgaristan’ın Filibe-Pazarcık ilçesinde dünyaya gelir. Bulgaristan’dan 93 harbi (1877-78) sonrasında Ä°negöl’e iki kardeÅŸiyle birlikte gelir. Ä°negöl’de kerestecilik yapar. Mehmet, Ali, Hüsnü, Şevket adında dört oÄŸlu vardır.
Cerrah’da su ile çalışan iki, Edebey Köyü’nde de suyla çalışan bir un deÄŸirmeni alırlar. Belli bir süre deÄŸirmencilik yaparlar. Sonra Cerrah’ın üst tarafındaki deÄŸirmeni sandalye fabrikasına çevirirler. Birkaç yıl normal sandalye yaptıktan sonra, Türkiye’de ilk defa hazeran (Thonet) tipi sandalye üretimine baÅŸlarlar. Bu sandalyeyi de, 1934’ten itibaren Ankara-lstanbulgibi büyük ÅŸehirlerde tanıtırlar. Yıllar içinde İnegöl hazeran sandalyenin üretim merkezi olur. 1950 yılında Ä°negöl’de vefat eder.
Hazeran (Thonet) Sandalyenin Türkiye’de Ä°lk Ãœretim Yeri Olan Cerrah’ı Tanıyalım
Cerrah, Ä°negöl ilçesi merkezine baÄŸlı bir beldedir. Eski adı AtoÄŸlanı köyüdür. 1487 yılında bu adla anılan köyün, 1573 yılında Cerrah olarak deÄŸiÅŸtirildiÄŸi görülür. Ä°lçenin hemen batısında bulunan Cerrah Belde’si, Ä°negöl’e 3 km uzaklıktadır. Bursa Kadı Sicilleri’ndeki kayıtlarda da adına rastladığımız köy, Medine vakıfları köyü imiÅŸ. 16. yüzyıl belgelerine göre köylüler pirinç ve meyveciymiÅŸ. Saraya pirinç ve meyve üretirlermiÅŸ. 1893 yılında 1478 kiÅŸi yaÅŸayan köy, 1908 yılına göre Yenice Bucağı’na baÄŸlı 276 haneli 1478 nüfuslu bir köydür.
19. yüzyılda köyde tümüyle Ermenilerin yaşadığı görülür. Cumhuriyet öncesi en büyük Ermeni köydür. Birçok ipek fabrikası bulunan köy, bu tarihte çok zengin bir yerleşim yeridir. 1915 yılında ermeniler köyden sürülünce bir süre, çevre köylerden gelen göçmenler iskân edilmiştir. Kurtuluş Savaşı sonrasında ise mübadele göçmenleri olarakYunanistan sınırındaki Peştere kazasının Dorkuva köyünden gelen Pomak göçmenleri ile Arnavut, Boşnak ve 93 göçmenleri yerleştirilmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında köy, büyük ölçüde yandığı için Ermeni eserlerinden ne kilise, ne hamam ve ne de fabrikalardan bir eser kalmamıştır. 1924’te Cerrah’da 2500 nüfus 500 hane, yedi iplikhanesi vardır. Bu köy, Hüdavendigar Vilayeti (Bursa) nın en büyük Ermeni köyüdür. İnegöl köyleri içinde arazi miktar en az olan yerleşim biriminde, birçok ipek fabrikası bulunmaktaydı.
Bu nedenle de Ä°negöl’ün en zengin köyüydü. Bursa’nın ünlü ipek fabrikatörü Yusuf Ziya Akipek Dünya harbinde Ä°negöl Cerrah köyünde ipekçiliÄŸe baÅŸlamış Cerrah’da kurduÄŸu fabrika ile ipek üretimini öğrenmiÅŸ harpten sonrada iÅŸyerini Bursa’ya taşımıştır.
Buralarda yaÅŸayanlar ipek böcekçiliÄŸini özenle yapmaktaydı. 1908 yılında Ä°negöl’de, 250 ton iplik kozası üretilmiÅŸti. Bu kozalar Cerrah ve Yenice’de bulunan iplik hanelerde iÅŸlenirdi. (Kaynak: Hüdavendigar Vilayeti Salnamesi 1908).
Hezaren: Sıcak iklimlerde yetişen mobilya yapımında kullanılan uzun boylu ve dayanıklı Hint kamışı
Hezaren: Bir cins Ekalim-i Harre kamışıdır.
Harre: Ateş halkası
1930’lu yılların başında sandalye fabrikaları, Ä°negöl’ün içinden geçen akarsuların akışından elde edilen hareket enerjisi ile çalıştırdıkları el yapımı bıçkı, planya gibi aletler ile üretim yapmaktaydı. Üretim miktarları da o kadar fazla deÄŸildi. Ãœretilen sandalyeler Ä°negöl ve çevresine ancak yetiyordu. İşletmeler daha çok aile bireyleri ile çalışırdı. Bir taraftan da çiftçilik iÅŸleriyle uÄŸraşılırdı. Tahıl, meyve ve sebze yanında tütün ve kozacılık çok yaygın olarak yapılırdı.
1930 yılların başında, Bursa ilinin hiç bir ilçesinde elektrik enerjisi yoktu. Ä°nsanlar su gücüyle çalışan deÄŸirmenlerde buÄŸdayını un haline getirir, odun ateÅŸiyle yanan fırınlarda ekmeÄŸini piÅŸirirdi. 1932 yılında; Ä°negöl’de dört sandalye fabrikası vardır. Bunlar; Cerrah’da Hasan AÄŸa, bugünkü stadyum yolu üzerindeki PaÅŸabey Çıkmazı’nda Cafer ve Abdüsselam Cumhur, Cuma Mahallesi’nde Sadıkzade fabrikası, KemalpaÅŸa Mahallesi’nde Halid Turfan Sokak’ta Halit Usta (Turfan)dır. Bu dört sandalye fabrisı, Ä°negöl’ün meÅŸhur sarı renkli normal sandalyelerini üretirdi. Bu fabrikaların bazıları su gücüyle, bazıları da mazotla çalışan motorları kullanarak üretim yaparlardı.
Bu fabrikalarda üretilen sarı renkli normal aÄŸaç sandalyeler çevre ilçelere, Bursa’ya ve Karaköy/Biledktren istasyonu aracılığıyla EskiÅŸehir, Adapazarı, Ankara, Konya gibi illere gönderilirdi. 1932 yılında ulusal gazetelere “MeÅŸhur Ä°negöl Sandalyeleri” ilanları verilirdi. Ä°negöl sandalyesi, 1930’lu yılların başından itibaren önce Bursa, daha sonra da yakın illerde çok meÅŸhur olmuÅŸtu. Çünkü 1930 yılların başında, UludaÄŸ ve Karabel Ormanları Kereste Åžirketi iÅŸlenmiÅŸ, biçilmiÅŸ kereste üretimi yapıyordu. Bu fabrika Bursa’nın en büyük kereste üreten fabrikalarından biriydi. Burada üretilen iÅŸlenmiÅŸ kereste ,sandalye üreticilerinin üretim kapasitelerini yüksetti daha fazla istihdam ve daha çok üretim yapıldı. Ä°ÅŸte bu sebeple Ä°negöl sandalyesi, 1932’ye kadar meÅŸhur oldu.
“Ãœretilen sandalyenin tamamına yakını, yine Ä°negöl çiftatlı arabalarıyla Karaköy Bilecik tren istasyonuna taşınırdı. Bir arabaya, 150 sandalye dört sıra üst üste konurdu. Oradan da gideceÄŸi adresleri ile birlikte komisyonculara teslim edilirdi. (Röportaj Necati Özçetin-25.02.2017)“
İnegöl nura kavuştu (Elektrik)
1930’Iu yılların başında Ä°negöl’de elektrik olmadığından iÅŸletmeler buhar gücüyle, su gücüyle çalışan makinelerle ve petrolle çalışan küçük motorlardan elde edilen elektrikli makinelerle sandalye üretimi yapılırdı. Åžehir merkezinde elektrik yoktu.
Belediye baÅŸkanı Ali ReÅŸit Eralp (1930-1934) ve Kaymakam Ekrem Yalçınkaya’ nın giriÅŸimleriyle İnegöl’e mazotla çalışan elektrik fabrikası kurulmasına karar verilir. 29.01.1933 tarihinde 154 ortaklı 16.500 TL sermayeli “Umumi Sanayi Tesis İşletme Kollektif Åžirketi (USTÄ°Åž) kurulur. Åžirket, ilk olarak elektrik fabrikasının kurulması ve tesisin iÅŸletilmesi amacıyla Behçet OÄŸuzoÄŸlu-Faik Sinop’un firmasıyla, yap-iÅŸlet-devret ÅŸekliyle anlaÅŸma yapar. Firma 20 yıl süreyle elektrik üretimini yapacaktır. 30.04.1933 tarihinde Bursa Valisi Fatin Bey’in konuÅŸmaları ve kalabalık bir heyet huzurunda temel atma töreni yapılır.
Elektrik üretiminde kullanılacak transformatör ve teferruatı, kontenjanına bakılmaksızın ülkemize getirmesine, 17.10.1933 tarihinde bir kararname ile izin verilir. Kararname bizzat Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal’in imzası ile yayınlanır. Ruston marka transformatör yurtdışından satın alınır. Elektrik fabrikasına montajı yapıldıktan sonra da, 05.06.1934 tarihinde Bursa Valisi Abidin Bey’in kurdeleyi kesmesiyle açılışı yapılmıştır. Açıldığı gün 350 abonesi vardır. ElektriÄŸin kilovat fiyatı da 25 kuruÅŸtur. Ä°negöl kazası, vilayet içinde ilk defa elektriÄŸe kavuÅŸan bir kasabadır.
Bu açılış, Ä°negöl için çok önemli bir baÅŸlangıç olur. Gün, çağın en önemli keÅŸfi olan elektrik ile tanışma günüdür. Önce resmi dairelere, santrale yakın evlere, iÅŸyerlerine, önemli büyük caddelere elektrik dağıtımı yapılır. 1934 yılında Ä°negöl’ün Tahtaköprü nahiyesi ve 95 köyü vardır.Tahtaköprü nahiyesine 20 köy, kaza merkezine de 75 köy baÄŸlıdır. Åžehir merkezinde 10 mahalle de 2886 hane bulunur, kaza merkezinde 13740 kiÅŸi yaÅŸar.Toplam nüfusu ise 53.143 kiÅŸidir. 76 dükkanı ve maÄŸazası, 26 hanı ve oteli, 53 kahvehanesi, 23 fırın ve 300 dolaylarında arabası vardır. Åžehrin elektriÄŸi USTİŞ Elektrik Åžirketi tarafından mazotla çalışan jeneratörden, 05.06.1934 tarihinden itibaren verilmeye baÅŸlanır.
Ä°negöl’de 1887 yılında açılan ve 1904 yılında da ÅŸimdiki binasına geçen Ziraat Bankası ile, 17.07.1929 tarihinde Çınarlaraltı’nda açılan Adapazarı Emniyet Bankası bulunmaktadır. Kaza merkezinde dokuz yaÄŸhane, bir kozahane (iplik fabrikası), üç böcekhane, iki sandalye imalathanesi ve iki kereste fabrikası vardır. (Kaynak 1934 Bursa ili yıllığı)
Hazeran Sandalyenin Ayağa Kalkışı 1935
05.12.1934 tarihinde seçme ve seçilme hakkında çıkarılan yeni bir kanun gereÄŸince, 08.02.1935 tarihinde yapılan beÅŸinci dönem milletvekili seçimlerinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 17 kadın milletvekili seçilir. Bu kanundan yararlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Bursa Milletvekili olarak seçilenlerden birisi de, aslen Ä°saören Köylü olan Åžekibe Ä°nsel (Akkavuk) dir. Türkiye’de ilk defa yapımı Hasan AÄŸa tarafından gerçekleÅŸtirilen ve Hazeran adıyla Ä°negöl’ün ilk mobilya ulusal markası da olan bu sandalyenin tanıtımı için Åžekibe Ä°nsel hanım efendi ,1935 yılının ilk yarısında Hasan AÄŸa’yı hazeran sandalyenin üretim çeÅŸitleri ile birlikte, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne davet eder. Hasan AÄŸa da, üretmiÅŸ olduÄŸu beÅŸ-altı çeÅŸit sandalyeyi özel ambalajları ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne götürür. Kendisini TBMM ‘de beÅŸinci dönem Bursa Milletvekilleri ile birlikte Şekibe Ä°nsel (Akkavuk) karşılarlar.
Bursa Milletvekillerine ve diÄŸer il milletvekillerine bu ulusal yeni ürünün tanıtımı yapılır. Oldukça hoÅŸÂ karşılanır. Sandalye çeÅŸitleri de çok beÄŸenilir. Kısa zaman içinde Ticaret Bakanlığı’ndan satış ve ihracat için gerekli izin belgeleri alınır.
Bu geliÅŸmenin ardından da Ä°negöl, “Hazeran” sandalyenin üretim merkezi olur. Basında da hazeran sandalye ile ilgili çeÅŸitli haberler yayınlanır. 1935 yılı Ä°negöl sandalyecilerinin ayakları üzerine kalktığı yıl olur.Â
AyÅŸe Åžekibe Ä°NSEL (AKKAVUK)
Kadınların ilk kez oy kullandığı T.B.M.M. 5. Dönem seçimleri 8 Åžubat 1935’te yapıldı ve 17 kadın milletvekili ilk kez meclise girdi. Şekibe Insel 49 yaşında Bursa’dan Miletvekili olarak seçildi. Ara seçimlerde bu sayı 18’e ulaÅŸtı.
1886’da Ä°stanbul’da doÄŸdu. Ortaokul mezunuydu. Almanca biliyordu.
Seçilmeden önce çiftçilikle uÄŸraşıyordu. Ä°negöl’de tarımla uÄŸraÅŸan Åžekibe Insel, politik yaÅŸamını ilerleyen yıllarda devam ettirmedi ve 29 Mart 1970’te 84 yaşında vefat etti.
SandalyeciliÄŸin GeliÅŸimi 1935-1936
1934 yılında önemli bir iÅŸkolu haline gelen sandalyecilik, gün geçtikçe de önemini ve deÄŸerini artırır. Zamanın ünlü ustalarından Mahmut Usta (Kur) Ä°negöl’de en fazla sandalye üretenlerden birisidir. Bir diÄŸer usta da Mustafa Özçetin’dir. Bu iki usta güçlerini birleÅŸtirerek 1935 yılında “Çetin Sandalye Evi” firmasını kurarlar. Bu fabrika öncelikle, daha önce üretmiÅŸ oldukları meÅŸhur İnegöl sandalyelerini üretecek, ikinci olarak da, Cerrah’ta Hasan AÄŸa’nın yaklaşık bir yıldır üretmeye baÅŸladığı hazeran (Thonet) tipi sandalye de üretecektir. Ä°lave makine ve donanım temin edildikten sonra, 1936 yılı başından itibaren İnegöl’de hazeran sandalyenin ikinci üreticisi olurlar.
“Babam Mustafa Özçetin sandalye tüccarıydı. Sandalye üreticilerinden normal sandalye alır ve Bursa-EskiÅŸehir-Adapazarı-Ankara-Konya gibi illere gönderirdi. 1934’te Ä°negöl’e elektrik gelince üretimi de arttı. Mahmut Kur Usta en çok sandalye üretenlerden biriydi. Babam Mahmut Kur ile ortak olarak Çetin Sandalye Evi’ni kurdu. Lâkin sık sık elektrik kesintisi oluyordu. ÇoÄŸu zaman münavebeli (dönüşümlü) elektrik verilirdi. Bu durum üretimi ve işçi istihdamını da etkiliyordu. Bu yüzden, 1940 yılında elektrik üreten bir motor 2000 TL’ye YeniÅŸehir’den alındı. Çift manda arabasıyla getirilerek ÅŸimdiki evimizin bahçesinde, Mahmut Kur Usta’nın yardımlarıyla kuruldu. Bu motor ateÅŸ yakılarak buhar veriyordu. 22 yıl bu motor ile çalışıldı. Hazeran sandalye ve normal sandalye yapılırdı. Fabrikada 20-25 kiÅŸi sigortalı olarak çalışırdı. Her gün 100 tane normal, 40 tane hazeran sandalye üretilirdi. Hazeran sandalye fiyatı 13-14 liraydı. 1955 yılında Mahmut Kur, kendi fabrikasını bugünkü AVM’ye yakın bir yerde kurdu. O zamanlar Cafer ve Abdüsselam Cumhur KardeÅŸler, Halit Tufan, Mustafa Özçetin en büyük sandalye üreticileriydi. Halit Durutan’ın fabrikası sonradan kuruldu.
Ãœretilen sandalyeler 1950’lere kadar çift atlı arabalarla Karaköy – Bilecik Ä°stasyonuna, komisyonculara ulaÅŸtırılması için taşınırdı. 1950’lerden sonra kamyonlar çıktı. 1968 tarihinde ise sandalyeciliÄŸi en son biz bıraktık”
Necati Özçetin
1927 Ä°negöl doÄŸumludur. Sandalyeci Mustafa Özçetin’in üç oÄŸlundan biridir. Ä°lkokulu GazipaÅŸa Ä°lkokulu’nda okuduktan sonra Ä°negöl Ortaokulu birinci sınıfından ayrılır. Ä°ÅŸyeri Ömer AÄŸa’nın hanında olan Mahmut Kur Usta’nın yanında, 1938 yılında çırak olarak iÅŸe baÅŸlar. Daha sora da, 1940 yılında kendi bahçelerinde kurulan fabrikada, buhar gücüyle çalışan motorun hareket verdiÄŸi sistem ile sandalye üretimine baÅŸlanır. I955’e kadar Mustafa Özçetin-Mahmut Kur ortaklığında kurulan fabrikada hem hazeran hem de normal sandalye üretiminde ustalık yapar. SandalyeciliÄŸi Mahmut Kur Usta’dan öğrenir. 1951 yılında askerden gelir. 1968 yılının sonlarına doÄŸru sandalyeciliÄŸi bırakır. Sandalye imalatını bırakan en son kiÅŸi olur. 01.08.1965 tarihinde kurulan Sandalyeciler DerneÄŸi’nin kurucu üyelerinden biridir.
Uluslararası İzmir Fuarı 09 Eylül 1936
1930’lu yılların başından itibaren Ä°negöl’de üretilen bu sandalyeler ülke çapında da beÄŸenilir ve istenir hale gelmesiyle üreticiler yeni pazarlar aramaya baÅŸlarlar.
1936 tarihinde düzenlenen Birinci Beynelmilel Ä°zmir Panaym’na Bursa’dan bir çokfirma yaptıkları ürünlerle katılmışlardır. Uluslararası düzeyde ilk defa yapılan bu sergiye Ä°negöl’den de çeÅŸitli sandalyelerin yanında hazeran sandalye çeÅŸitleri de götürülerek Uluslararası Ä°zmir Fuarı’nda alıcıların beÄŸenisine sunulmuÅŸtur.
Ä°negöl hazeran sandalyesi, ilk defa uluslararası bir sergide müşterilerin izlenimine sunulmuÅŸ olması dolayısıyla, Ä°negöl sandalyesinin hem yurt içinde hem de bu fuara katılan Mısır, Yunanistan ve Sovyetler BirliÄŸi’nden 48 yabancı kuruluÅŸ ve 32 vilayet pavyonunda 45 yerli kuruluÅŸun fuarda sergilenmiÅŸ olduÄŸu ürünlerini inceleyen ziyaretçilere de tanıtma fırsatı olmuÅŸtur.
Bu Fuar, Ä°negöl sandalyecilerine olan ilgiyi arttırır. Pazar alanı her yıl geniÅŸler. Her yıl sandalyecilerin sayısında ve bu alanda çalışanların sayısında da artışlara yol açar. Aslında bu uluslararası fuara katılım, 1950’lerde oluÅŸacak Ä°negöl mobilyacılığının da alt yapısı ve ayak sesleridir denilebilir.
1939 yılında Ä°negöl’de; buhar gücüyle çalışan ve yıllık 7000 m3 iÅŸlenmiÅŸ kereste üreten, yine buhar gücüyle çalışan ve yılda 20.000 adet sandalye üreten, ayrıca, buhar gücüyle çalışan ve yılda 15.000 adet sandalye üreten, bir diÄŸeri elektrikle çalışan ve her biri yılda 10.000 adet sandalye üreten iki fabrika ve su gücüyle çalışan yılda 25.000 adet sandalye üreten toplam beÅŸ sandalye fabrikası ile sekiz adet kereste Ä°malathanesi vardır.
1939 yılı itibariyle Ä°negöl’den, 9860 m3 iÅŸlenmemiÅŸ kereste, 3950 m3 iÅŸlenmiÅŸ kereste ile 200.000 adet sandalye üretilerek ihraç edilmiÅŸtir
Turgut Can MamaÅŸ, 1940’lı yılların Ä°negöl’ünü şöyle anlatır:
Ä°negöl’ün diÄŸer kazalara göre ekonomik durumu çok iyidir. Ticaret, ziraat, sanat iÅŸleri oldukça ileridir. Kazamızın ticaret iÅŸlerinde en mühim rol oynayan Adapazarı Emniyet Bankasıdır. Ziraat iÅŸlerinde köylüye azami faydayı temine çalışan Ziraat Bankası da vardır. Adapazarı Emniyet Bankası, 01.01.1943 tarihinde kapanmıştır. 1945-1946 yıllarında Ä°negöl’de 414 ticari iÅŸyeri bulunur. Bunlar; 125 bakkal, 72 manifaturacı-tuhafiyeci, 65 kahveci, 57 kunduracı-yemenici, 30 kasap, 25 aşçı-köfteci, 20 fırın, 20 tane de zahire tüccarıdır.
1942 yılına gelindiÄŸinde Ä°negöl’ün toplam nüfusu 40.000, ÅŸehir merkezi ise 14.000 civarındadır. Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 5 ÅŸirket, 5 fabrika, 19 imalathane, 1 eczane bulunmaktadır. DiÄŸer kayıt müesseselerin 9 tanesi birinci, 15 tanesi ikinci, 46 tanesi de üçüncü sınıf olmak üzere, 70 kayıtlı esnaf ve sanayici üyesi vardır.
19 imalâthane arasında, peynir ve yoÄŸurt imalathaneleri ile yaÄŸhaneler büyük yer tutmaktadır. Ä°negöl’ün kereste ticaretinde de oldukça mühim bir yeri vardır.
1945-1946 yıllarında Ä°negöl’de 1186 kiÅŸi ticaret, sanayi ve sanatkârlıkla geçimini saÄŸlamaktadır. Sonuç olarak, Ä°negöl’de 414 ticari iÅŸyeri 465 Zanaatkarların iÅŸyeri toplam 879 adet ticaret ve sanatla uÄŸraÅŸan iÅŸyeri mevcuttur. Bunların dışında İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 307 tüccar ve sanayici vardır. (Kaynak: Ä°ktisadi Yürüyüş Dergisi, Sayfa: 73, Ankara 1943)
1946 yılında kasabada kereste şirketine ait bir kereste fabrikası ile Şakir Lakşe ve İbrahim Bosnalı ortaklarına ait bir diğer kereste fabrikası vardır. Hasan Ağa (Mutlu) ve ortaklarına ait bir un fabrikası mevcuttur. 6 tane sandalye fabrikası ve bunlardan başka müteaddit kereste imalathaneleri bulunmaktadır.
14 Mayıs 1950 tarihinde milletvekili genel seçimleri yapılır. 13 Eylül 1950 tarihinde de yerel yönetimler seçimleri olur. Belediye BaÅŸkanlığına da Nuri DoÄŸrul üçüncü defa seçilir.(1935-1938,1939-1942,03.09.1950-1955) Daha önce Belediye BaÅŸkanı Alirıza Sakarya döneminde (1948-1950) 23.04.1948 tarihinde ihale edilmiÅŸ olan Cerrah Hidroelektrik Santrali, Ä°negöl Belediye BaÅŸkanı Nuri DoÄŸrul’un yoÄŸun çalışmaları Sonucu 17.0 1.1951 tarihinde iÅŸletmeye açılır.
Ä°ki adet 210 hp gücünde su dürbününden oluÅŸan ve toplam 420 hp elektrik gücü üreten santral, Alman mühendisler tarafından kurulur. İnegöl sanayisine, iÅŸyerlerine ve evlere yetiÅŸmeyen elektrik enerjisi konusunda , Cerrah elektrik santralinin yapımı önemli bir rahatlama meydana getirir. Elektrik önce Ä°negöl’e, daha sonrada Cerrah ve Yenice’ye de verilmiÅŸtir.
Daha önceden kesintili olarak verilen elektrik, 1951 den itibaren kesintisiz verilmeye çalışılmıştır. ElektriÄŸin kesintisiz verilmesi Ä°negöl’deki iÅŸyerlerinde, cadde ve evlerde sevince neden olur. Kereste üreticileri, marangozlar, sandalyeci ve mobilyacılar daha fazla ürün, daha fazla istihdam saÄŸlarlar. Özellikle sandalyecilerin sayısında belirgin artışlar olur. Lâkin iÅŸyerlerinin çoÄŸalması beraberinde daha çok elektirik ihtiyacını da beraberinde getirir.
Bu durumu gören zamanın Belediye BaÅŸkanı Nuri DoÄŸrul, (13 Eylül 1950-25 Eylül 1955) Ä°negöl’ün acil ihtiyacı olan elektrik sorununu çözmek için 300 hp takatinde sekiz silindirli 500 devirli Bridgestone marka motorun, 29.0 1.1955 tarihinde sisteme ilave edilmesini saÄŸlar. Bu çalışma, özellikle sanayicileri önemli oranda rahatlatır.
Nihayet 1955 yılında, sandalyecilerin sayılarında hızlı artış olur. Bir araya gelerek dernek kurmak ve bu dernek vasıtasıyla devlet ormanlarından daha fazla yararlanmak ve meslek dayanışmasını sağlamak amacıyla, sandalyeciler cemiyeti adıyla örgütlenirler.
Halit Timur, Abdüsselam Cumhur, Mahmut Kur gibi ünlü sandalye üreticileri, bu cemiyetin yönetimde yer alır. Bürosu da, bugün Ä°negöl Belediyesinin karşısında yapılmış olan Sani KonukoÄŸlu Cami’inin yerinde önceden var olan iki katlı bir binanın önce alt katında, sonraları da ikinci katindadır. KurulmuÅŸ olan bu Sandalyeciler Cemiyeti’ne sandalyeciler, keresteciler ve bıçkıcılar üye olurlar.
“1956 yılında Ä°negöl’de büyük bir kereste fabrikası, 28 adet motorla çalışan bıçkı atölyesi ve beÅŸÂ sandalye fabrikası vardı. Yıllık sandalye imalatı ise 200.000 adettir.”
“1955 yılında Sandalyeciler Cemiyeti (Sandalyeciler ve Keresteciler DerneÄŸi) Belediyenin karşısında Yıldız Kahvesi’nin yanındaki PTT’denin yanındaki odada kuruldu. Amaç; Orman Ä°ÅŸletmesi’nden tahsisli aÄŸaç alabilmekti.
Kurucular: Ömer Taner, Mehmet Öz (öğretmen emeklisi) Abdüsselam Cumhur, Mehmet Durutan, Mahmut Kur, Halit Timur, Ali Mutludur.
1958 yılında “DerneÄŸimize /’Ãœretilen sandalyenin altına üreticinin kim olduÄŸunu belgeleyen “kliÅŸe” yaptırılarak basılacaktır.” ÅŸeklinde bir yazı geldi. Aramızda “KliÅŸe” nedir bilen yoktu. Emekli öğretmen olan Mehmet Öz ile araÅŸtırma yaptık. Sonrada Ä°stanbul’a gittik. O gün kimler sandalye üretiyorsa kliÅŸelerini yaptırıp getirdik. Sonra da her üretici sandalyesinin altına bu kliÅŸeyi bastı veya yapıştırdı. “
1958 yılından itibaren dernek kurmanın faydalarından üyeler yararlanmaya başlar. Devlet ormanlarından uygun şartlarda aldıkları keresteleri kullanarak, daha sağlam daha kaliteli ve uygun maliyette sandalyeler üretilir. Örnek olması bakımından İnegöl Sandalyeciler ve Keresteciler Derneği Başkanlığının ilanını inceleyebilirsiniz.
1958 yılında ÅŸehir merkezi dışında, Bedre Köyü’nde 4 ortaklı suyla çalışan son derece yeni makinelerle kurulmuÅŸ bir sandalye fabrikası vardır. Dokumacı Süleyman Efendi, Åžakir Bayrak ve kardeÅŸleri ortaklığında kurulmuÅŸ bu fabrika, Zekeriya Zeybek’in sorumluluÄŸunda 3-4 sene çalışmıştır. Bu fabrika kendi elektiriÄŸini üretmiÅŸ, köy camisine de elektirik vermiÅŸtir.
Belediye Başkanı Mehmet Çıracı döneminde (1957-1959), 03.09.1959 tarihinde 730 adet çeşitli demir direk, dört adet trafo ve alçak gerilim şehir şebekesi ile sanayinin yüksek gerilim şebekesinin geçici ve kesin kabulü İnegöl Belediyesi tarafından yapılır.
Yapılan bu çalışma ile Ä°negöl’ün elektrik ÅŸebekesi ilave trafolarla birlikte yenilenmiÅŸtir, sık sık kopan teller, yıkılan direkler nedeniyle kesilen elektriÄŸin önüne geçilerek evlere ve iÅŸyerlerine kesintisiz cereyan verilmeye baÅŸlanır. Sandalye imalatçıları derin bir nefes alırlar. Bu rahatlık, iÅŸyeri ve istihdam sayısını artırır. Yıllardır zor ÅŸartlarda üretim yapan sandalyeciler üretim kapasitelerini de artırmış olurlar. Her gün 45-50 kiÅŸinin çalıştığı fabrikaların sayısı da artar.
“02.12.1959 tarihinde gece saat 02:00 sularında Kemal PaÅŸa Mahallesi Halit Tufan Sokak’ta üretim yapmakta olan ve o günün en büyük sandalye fabrikası olan Salih Tufan müessesesi tamamen yanmıştır. Fabrika bitiÅŸiÄŸinde olan Halit Turfan’a ait iki ev de büyük oranda zarar görmüştür. Bu yangın sandalyeci meslektaÅŸlarını, Ä°negöl halkını, bu iÅŸyerinde de çalışmakta olan 45-50 kiÅŸiyi derinden etkiler.
Ä°negöl’ün 1960’lı yıllarda en fazla ihraç ettiÄŸi sanayi ürünü sandalye-iskemledir. Bu iÅŸkolunda yüzlerce İnegöNü çalışmakta, geçimini de bu meslekten saÄŸlamaktadır.
Halit TURFAN
1905 yılında Rize-Derepazarı Ä°lçesi Maltepe Köyü’nde doÄŸdu. 1921 yılında Ä°stiklal Savaşı’nda askere alındı. Sonrasında memleketine dönmeyerek orman işçiliÄŸi yaparak ilçemizde hayatını sürdürdü. 1930’lu yıllarda Ä°negöl BoÄŸazova’da su gücü ile çalışan testere (bıçkı) faaliyete soktu. Sonrasında ilçe merkezinde kerestecilik ve sandalyecilik yaparak hayatını sürdürdü. Özellikle sandalyecilikte usta olarak da katkıları olmuÅŸtur. Yanında yetiÅŸen insanlar mesleÄŸin sürdürülmesine katkı sunmuÅŸlardır. Ä°mara açılan yerlere arsa sahibinin isminin verilerek yaÅŸatılması geleneÄŸi gereÄŸi ismi ilçemiz KemalpaÅŸa Mahallesi’nde bir sokakta yaÅŸatılmaktadır. 1957 yılında Hacı Hafız(Lazlar) Camii DerneÄŸi Kurucu BaÅŸkamdir, cami faaliyete geçene kadar da bu görevi sürdürmüştür. 1974 yılında vefat etmiÅŸtir.
1960’lı yılların başında Ä°negöl’ün ÅŸehir nüfusu 25.297, toplam nüfusu Ä°se 74.539’a ulaÅŸmıştır. Nüfus artışı hızı ise %22.30 dir. Bu durumda Ä°negöl, 1955-60 arasında yavaÅŸ yavaÅŸ göç almaya baÅŸladığının da bir göstergesidir.1956 yılında altı büyük sandalye fabrikası varken 1960 yılında bu fabrikaların sayısı 12’ye çıkmıştır. Bunun sebebi ise Ä°negöl Belediye BaÅŸkanı Kemal Özkan’ın ikinci yarım döneminde (1959 27.05.1960), 23.01.1960 tarihinde elektrik iÅŸletmesine 520 hp gücünde bir dizel motor daha ilave edilerek üretim kapasitesinin artırılmasıdır özellikle sanayicilere, yaz aylarında Cerrah Deresi’nin suyunun azalması nedeniyle yarım gün verilen elektriÄŸin bu ilaveden sonra tam güne çıkarılmıştır. Tam gün çalışma demek daha fazla üretim, daha fazla kazanç, daha fazla ihracat, daha çok istihdam demekti.
1950-60 arasında sandalyecilik çok hızlıydı. Şevket Mutlu’nun fabrikası çok ünlüydü, günlük boyalı cilalı sandalye üretirdi. Aslında bu sandalye bir günde yapılamazdı ama, burada bu kapasite vardı.
“1950-60 arasında zamanın en büyük sandalyeciler: Abdüsselam Cumhur, Halit Tufan, Mahmut Kur, Mustafa Özçetin, Ali Mutlu ve Åževket Mutludur.
En çok sandalyeyi, Mustafa Özçetin, Halit Timur, Abdüsselam Cumhur üretirdi. Åževket Mutlu ve Ali Mutlu da üretirlerdi. Ãœretilen sandalyeler EskiÅŸehir’e Aziz HoÅŸcan Komisyoncusuna gönderilirdi. O günün ÅŸartlarında sandalye üreticileri büyük patron sayılırdı. Sandalye imalathanelerinde çalışmamış Ä°negöllü genç yoktur diyebiliriz.
Ä°negöl’de sandalyeciliÄŸin babası; Mahmut Kur ustadır.
Sandalye Nakliye Ä°ÅŸleri
Gelişen ticari ilişkilerle birlikte esnafın İstanbul ve çevre illere gerçekleştirdiği mal nakliye işleri, ve özellikle kereste, sandalye nakliyatı, kurulan nakliyat ambarları ile karşılanır. 1940 yıllarda Şükrü Susever ile ortaklarının kurduğu Suhulet Nakliyat ve Hür Nakliyat firmalarından sonra, 1965 yılında Hasan Öke tarafından kurulan İnegöl Ambarı bu yıllardaki mal sevkiyatında önemli bir yere sahiptir. Bu firma günümüzde İnegöl Lojistik Kargo adıyla faaliyettedir. O dönemlerde Yeşil Bursa Ambarı, Uğur Nakliyat, Şafak Nakliyat, Zafer Nakliyat, Yeni Nakliyat gibi firmalar da bu alanda faaliyet göstermiştir.
İnegöl Sandalyeciler Demeği
17.07.1964 tarihinde çıkarılan, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek KuruluÅŸları Kanunu gereÄŸince, Türkiye’de faaliyetini sürdüren tüm sivil toplum örgütleri, tüzüklerini çıkarılan kanuna uygun hale getirirler. 1965 yılından itibaren de yeni tüzük ve yeniden seçilmiÅŸ yönetimlerle hizmet vermeye baÅŸlarlar. KurulduÄŸu 1955 yılından beri Ä°negöl Sandalyeciler ve Keresteciler Cemiyeti olarak çalışmalarını sürdüren bu cemiyet önce Sandalyeciler DerneÄŸi ve Keresteciler DerneÄŸi olarak ikiye ayrılır. Sonra da 31.08.1965 tarihinde ilk kongresini yaparak 507 sayılı kanuna göre düzenleme yapan Ä°negöl’de Ä°lk dernek olur.
Marangozlar ve benzerleri Derneği de, Marangozlar ve Mobilyacılar Derneği olarak adını değiştirerek, 09.10.1965 tarihinde ilk kongresini yapan ikinci meslek örgütü olur.
1965-1969 tarihleri arasında derneğe; 40 sandalyeci, 25 portatif masa üreticisi, 18 keresteci, 12 koltuk iskeletçisi, 8 çeyiz sandığı üreticisi,4 takunyacı gibi meslek erbabı kayıt yaptırarak İnegöl sandalyeciler derneği imkanlarından yararlanmışlardır.
Aslında 1967 yılında Sandalyeciler Derneği, Marangoz ve Mobilyacılar Derneği, Düvenciler Derneği, Keresteciler Derneği, Obutçular Derneği ve Takunyacılar Derneği adıyla 6 tane kereste ile direk temas eden dernek faaliyet sürdürmektedir.
Bu derneklerin birinci görevi, İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü aracılığıyla satışı yapılan orman envalinden üyelerine daha uygun fiyat ve şartlarda kereste temini etmekti.
Gerçekten de, Uludağ ormanlarından üretilen tomruklardan zaman içinde ağaç ile teması olan dernekler olabildiğince yararlanmıştır. Bu nedenle, İnegöl hazeran sandalyesinin yanında normal sandalye üretimi de ileri düzeylere gelmişti.
1964 yılından itibaren Ä°negöl’ün markası olan sandalyenin yerel gazetelerde reklamları görülür. 1955 yılında kurulan ve hizmetlerini Belediye Meydanı Yıldız Kahvesi’nin (Bugün Sani KonukoÄŸlu Cami’nin bulunduÄŸu mekan) ikinci katında sürdüren, Ä°negöl Sandalyeciler ve Keresteciler DerneÄŸi, 23.08.1960 tarihinde bir kongre yapar. Son kongresini ise, 01.03.1964 tarihinde yapar. (Ä°negöl’ün sesi-27.02.1964) Bu kongreden sonra 31.08.1965 tarihinde Ä°negöl Sandalyeciler DerneÄŸi adıyla yeniden yapılanır.
Nuri Barın’ın baÅŸkanlığında, Orhan Mutlu, Ali Gümüş, Turan ÖzyeÅŸil, Emin Ergene yönetim kurulunda yer alırlar. Hizmetlerini de, Demircizade Sokak No:2-3 Ä°negöl adresinde sürdürürler.
1960’lı yılların başından itibaren Ä°negöl’de önemli bir geliÅŸme yaÅŸanır. 1950 yılların başından itibaren her geçen gün geliÅŸme gösteren mobilya üretimi, 22.04.1965 tarihinden itibaren Ä°negöl’e kesintisiz elektrik enerjisi verilmesiyle birlikte, çok hızlı bir şekilde geliÅŸir. Mobilya Ãœreticisi sayılarında tüketim doÄŸrultusunda artışlar olur. Aslında mobilya pazarı, sandalyeye göre daha canlı ve ekonomik olarak da daha verimlidir.
Hazeran sandalyenin yapımının meşaketli oluşu, sandalyede kullanılacak olan genç ve çok kaliteli kayın ağacına ulaşımın zorluğu nedeniyle satış fiyatının yüksek oluşu, mobilyanın da önce İnegöl sonra da çevre ilçe ve illerde evlere taşınması nedeniyle hazeran sandalye üreticileri, 1968 yılı sonuna kadar çalıştıktan sonra işyerlerini birer birer kapatmak zorunda kalırlar.
Hazeran sandalyeyi, 1935 yılında Cerrah’tan sonra Ä°negöl’de ilk üreten Mustafa Öz Çetin’in “Çetin Sandalye Evi” fabrikasını iÅŸleten oÄŸlu Turan Özçetin, hazeran sandalye üretimini 1969 yılında bırakarak iÅŸ yerini tasfiye eden en son kiÅŸi olur.
Çetin Sandalye Evi’nde toplam 34 yıl hazeran ve normal sandalye üretilmiÅŸtir. Ä°negöl mobilya mesleÄŸine ve ekonomisine önemli katkılar saÄŸlayan bu iÅŸletmenin kapanması ile Hazeran sandalyenin de Cerrah’ta ilk üretildiÄŸi 1934 yılından 1969 yılına kadar süren 35 yıllık Ä°negöl serüveni de sonlanmış olur.
Bugün ise Özçetin ailesinden Namık Kemal Özçetin, atadan kalma bilgi, tecrübe ve aletlerle bu önemli aile geleneÄŸini sürdürmekte ve sipariÅŸÂ olarak hazeran sandalye üretmektedir. Ä°negöl ismini ilk defa Türkiye’de sonrada dünyada duyuran ve Ä°negöl’ün ilk mobilya markası olma özelliÄŸini de taşıyan Viyana usulü Thonet (Hazeran) sandalye geleneÄŸinin unutulmasına izin vermediÄŸi için Ä°negöl Mobilyacıları Namık Kemal Özçetin’e minnettardır. “Özçetinler’in hazeran sandalye fabrikası da zamanın en büyüğüdür, orada çalışmayan yoktur diyebilirim. Hazeran sandalyesi çok kaliteliydi.”
Hazeran Sandalyede Sona DoÄŸru
1960’h yılların başından itibaren Ä°negöl’de mobilyacılık belirgin bir ÅŸekilde ön plana geçer. Yeni mesleÄŸe baÅŸlayanlar mobilyacıların yanında iÅŸe baÅŸlarlar. Sandalye zamanla çevre il ve ilçelerde de yapılmaya baÅŸlar.
“1960 yılların ikinci yarısından itibaren genç ormanlarıyla da ünlü Karadeniz Bölgesi Türkiye sandalye piyasasına girer. Böylece Karadeniz Bölgesi’nde üretilen sandalyeler Ä°negöl sandalyesi hazerana rakip olur. Fiyatını da ucuzlatırlar. Bu sefer Ä°negöl sandalyesi yavaÅŸ yavaÅŸ pazar kaybetmeye baÅŸlar. Kaliteli deÄŸildir ama sandalye toptancılarının tercihi Karadeniz sandalyesi olur. Bir diÄŸer neden de; Ä°negöl ormanlarında hazeran sandalye yapacak aÄŸaç azalmış olmasıdır. Çünkü hazeran sandalye çok düzgün aÄŸaçtan yapılır. AÄŸaçta budak varsa düzgün yarılmaz, yarılmassa da o aÄŸaçtan hazeran sandalye olmaz ama, halk tipi normal sandalye olabilir. Bir diÄŸer nedeni de; sandalye üreticileri iÅŸlerini bıraktılar. Yanlarında çalışan usta ve kalfalar da mobilyacılığa geçtiler. Sandalye üreticilerinden sadece Halit Timur iÅŸlerini mobilyacığa transfer etmemiÅŸtir. DiÄŸer Hazeran üreticilerinin tamamı iÅŸi bıraktılar.”
Hazeran Sandalyenin Sonunu Aziz Avcı’dan aktaralım.
“Almanya’ya kaynak işçisi olarak giden ve 1968 yılı sonlarında Ä°negöl’e dönen Aziz Avcı (Babasultanlı Aziz) Yeni Sanayi Ä°ÅŸletme Sok’ da bir iÅŸyeri açarak yaylı divan (somya) yapımıyla iÅŸe baÅŸlar. Bir müddet bu iÅŸi yaptıktan sonra Ä°negöl’de hiç yapılmayan demir sandalye iÅŸine girer. Zamanla iÅŸini büyütür ve Ä°negöl’ün en büyük çaplı demir sandalye üreticisi olur. Yapılan demir sandalyeler zamanla basit olarak üretilen aÄŸaç sandalyelerin yerini alır. Parklarda, bahçelerde, kahvelerde, lokanta ve evlerde bu demir sandalyeler kullanılmaya baÅŸlanır. Üç çeÅŸit demir sandalye üretilir. BunlanNormal sandalye,yumuÅŸakoturaklı ve sırtlı sandalye, oturak ve sırtlı kontrplaktan kavisli sandalye üretilen sandalyelerdir. Bursa, EskiÅŸehir, Bilecik, Adapazarı, Ä°zmit, Kayseri, Kars, İstanbul gibi bir çok ildeki toptancılara gönderilir. Demir sandalye iÅŸine ikinci olarak Mehmet Cavcı girer. Bir müddet sonra da iÅŸyerinin Sabahattin Serpen’e devreder. Daha sonra ReÅŸat Tosun, Nuri Türk, Mustafa YeÅŸilyurt, Ahmet Çelikkol gibi yedi-sekiz demir sandalye üreticisi olur.
Ä°negöl’de üretilen demir sandalyeler yurdun her tarafına gönderilir. Normal aÄŸaç sandalyeden daha fazla demir sandalye üretilmeye baÅŸlanır. Aziz Avcı ilkzamanlar yaptığı sandalyeleri 4,50TL’ye minderli demir sandalyeleri 5 TL’ye satar.
Ä°ÅŸyerinde günde 120 adet sandalye üretilirmiÅŸ. Döşemeli sandalye yapmak için tel zımba tabancasını Ä°negöl’de ilk alıp kullanan kiÅŸi olur. Bu tabancayı ondan öğrenen koltuk döşemecileri de aynı aleti alıp kullanırlar. Ãœrünlerini teÅŸhir etmek için 1971 yılında teÅŸhir maÄŸazası da açar. Devlet Demir Yolları’na, trenlerin mutfaklarında kullanacağı sandalyeleri üretir. Ziraii Donatım Kurumu’na, tatil köylerine sandalyeler üretir.
Nihayet 1988-1989 yıllarında plastik sandalyeler üretilmeye baÅŸlayınca, demir sandalyenin de üretiminde yavaÅŸlama baÅŸlar. Demir sandalyeye göre plastik sandalye, çok daha ucuz ve hafiftir. Fabrikasyon olduÄŸu için çeÅŸitli ebat ve renklerde üretilir. Bu nedenle de halkın ilgisini çeker. 1990’lı yılların başında da demir sandalye üretimi çok düşer. Bir zamanlar aÄŸaç sandalye alternatif olan demir sandalyelerin alternatifi de plastik sandalyeler olur.
Aziz AVCI
01.12.1932 Babasultan Köyü’nde doÄŸar. Ä°lkokulu beÅŸ yıl Babasultan ilkokulunda bitirdikten sonra aynı köydeki sıcak demirci Hüseyin Amca’nın yanında çırak olarak iÅŸe baÅŸlar. Askere gidene kadar burada çalışır. Ankara’ya askere gider. Oradan da Kore’ye 1953 yılında 24 gün gemi yolculuÄŸundan sonra gider. 13 ay Kore’de askerlik hizmetini yapar. Tekrar köyüne döner. 1965 yılında Almanya’ya kaynakçı olarak gider. Üç yıl Almanya ‘da kaynak iÅŸlerinde çalışır. 1969yılında İnegöl’e döner. Mobilyacı Ali Usta’nın yanında dört ay kaynakçı olarak çalışır. 1969yılı başından itibaren Küçük Sanayide kendi iÅŸyerini açar. Önce yaylı divan (somya) yaparak iÅŸe baÅŸlar. 1969yılın ikinci yarısından itibaren de Ä°negöl’de ilk defa demir sandalye üretimine baÅŸlayan kiÅŸi olur. 1970 yılı başında aÄŸaç sandalye yapan en az 40 Ãœretici olmasına raÄŸmen demir sandalye yapan hiç yoktur. 1985 de BAG-KURdan emekli olana kadar sandalye üretir. Bugün Babasultan köyünde yaÅŸamaktadır.
1977’de ilk defa yemek odası sandalyesi Halit Timur tarafından yapılır. (SöyleÅŸi: Ömer Namık Timur)
Bugün için yemek odası sandalyesi yapan Ä°negöl’ün çok ünlü sandalye fabrikaları vardır. Hatta bazı firmalarTürkiye’nin ulusal mobilya markalarına sipariÅŸ üzerine sandalye üretir. Ä°negöl’ün bu ünlü firmaları yurtiçinde ve yurtdışında düzenlenen fuarlara katılırlar. Fuarlardan aldıkları bilgi ve tecrübeleriyle yeni teknoloji transferi de dahil ihracat ürünleri geliÅŸtirirler.
1940’lı yıllarda olduÄŸu gibi bugün de Ä°negöl’den, ülkemiz ve dünyanın her köşesine katma deÄŸeri yüksek, kaliteli modern ürünler ihraç edilir.